Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

Farmaskop Ayın Konuğu
Dr. Şuayip Birinci İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri
Kasım 2013

Sağlıkta Dönüşüm Programının bir parçası: Kamu Hastaneleri Birlikleri

Kamu Hastaneleri Birlikleri, İstanbul’da 5 bölgede yapılandırılmış ve eğitim araştırma hastanelerinin içine alındığı bir yapı. Yeni yöneticiler ve bağımsız denetlemeler söz konusu. Hastaneler sınıflandırılarak özel sektör gibi yönetilecek. Biz de Kamu Hastaneler Birlikleri nedir, nasıl çalışır ve işleyişi hakkında sorularımızı İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Şuayip Birinci’ye yönelttik.

1-Sağlıkta dönüşüm projesinin bir parçası olarak “Kamu Hastaneler Birliği” uygulaması geçen senenin sonunda sessiz sedasız olarak uygulamaya girdi. Bize, “Kamu Hastaneler Birliği”nin kuruluş amacını anlatır mısınız? Bu uygulamanın başka ülkelerde örneği var mı?

Evet, sizinde belirttiğiniz gibi “Kamu Hastaneleri Birliği” Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında hayat bulan yeni bir uygulamadır.  2003 yılından bu yana sağlık alanında yaşanan olumlu gelişmeler ve toplumun tüm kesimlerinin memnuniyetine odaklanan sağlık uygulamaları kapsamında Kamu Hastaneleri Birliği yaklaşık bir senedir faaliyetlerini devam ettirmektedir.

Kamu Hastaneleri Birliği, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın temel felsefesi olan verimli ve etkin sağlık hizmetlerinin sunularak, vatandaşlarımızın tüm sağlık ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçlamaktadır.

Ülkemizin küresel dünya ile olan entegrasyonu ve Avrupa Birliği üyelik sürecinin dinamik etkisi ile vatandaşların hizmetlere yerinden ve birinci elden ulaşması ilkesi Kamu Hastaneleri Birliği’nin kuruluşunda önemli bir etkiye sahiptir. Sağlık toplumun en temel hizmet gereksinimidir. Vatandaşlarımızın sorunlarına kalıcı ve etkili çözümler bulmak ise kamunun varoluş sebebidir. Bu bağlamda, Kamu Hastaneleri Birliği’nin temel amacının vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerinin en etkin şekilde ulaştırılması ve vatandaş memnuniyetini maksimum seviyeye çıkarmak olduğunu söyleyebilirim.

Kamu Hastaneleri Birliği’nin kuruluşunun vatandaş odaklı bakış açına paralel bir diğer boyutu ise kurumsal mükemmeliyettir. Ülkemizde yıllardır var olan; kamu kurumlarının birçok alanda atıl, verimsiz ve kalite odaklı hizmetten uzak olduğu ve kamu hizmetlerinin etkin olarak yapılmadığı algısıdır. Özellikle, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık alanında bu algı değişmeye başladı. Bu bakış açısında devam edecek olursak, Kamu Hastaneleri Birliği yapılanması ile stratejik hedefler, performans, kalite, verimlilik, kaynak oluşturma gibi modern ölçümleme ve izleme göstergeleri çok daha kalın çizgilerle ele alınarak, kamu kurumu ile maksimum kalite olgusu pekiştirilmektedir. Bu mantıkla kurumsal mükemmeliyetin gerçekleştirilmesi, sürdürülebilir hizmet ortamının da oluşmasına olanak sağlamaktadır.

Hastane yönetimlerindeki reform ya da dönüşümün, dünyadaki örneklerine bakacak olursak, özelikle Avrupa ülkeleri 1990’ların başında hem sağlık hem de hastane yönetimi konusunda farklı bir metodolojiye geçmiştir. Bu geçiş teoride merkezin yerele doğru güç ve sorumluluk paylaşımı olarak adlandırılmakta, pratikte ise hizmet sektörünün gerçek sahipleri olan vatandaşların daha kaliteli ve kolay erişilebilir hizmete sahip olmalarını amaçlamaktadır. Yukarıda dile getirdiğim gibi, Avrupa’da karar alma süreçlerini kendi belirleyebilen, halkın ihtiyaçlarını doğrudan tespit ederek daha etikli hizmet vermek amacıyla bizdeki Kamu Hastaneler Birliği modeline benzer modelleri benimseyen İtalya, Norveç, Estonya, İspanya, Çek Cumhuriyeti, İsrail gibi ülkeler bulunmaktadır.

2-En büyük birliklerden biri olan, İstanbul Anadolu Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneler Birliği’nin yönetici pozisyonunda görev yapmaya başladınız. Yeni uygulamada ne gibi değişiklikler yapıldı ya da yapılması planlanıyor. Projelerinizden örnekler anlatır mısınız?

İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastane Birliği Genel Sekreterliği yaklaşık bir sene önce kuruldu. Bir sene içerisinde birlik olarak toplum sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik hem fiziki hem de yenilikçi olarak nitelendirebileceğimiz birçok farklı projeyi hayata geçirdik.

Uygulamadaki değişimin temel hattı; daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerini en etkin ve hızlı şekilde ulaştırmak ve bu bağlamda memnuniyet seviyesini arttırmak.  Dönüşüm kapsamındaki uygulama değişiklikleri de bu hedefe yönelik. Başlangıç olarak gerçekleştirilen yapısal dönüşüm hastane içerisindeki görev dağılımı ile başlamıştır.  Yeni yönetimde Hastane Yöneticisi ve hastane içerisindeki hizmet gruplarından sorumlu “Başhekim, İdari ve Mali İşler Müdürü, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü, Hasta Hizmetleri ve Sağlık Otelciliği Müdürü” yer alıyor. Bahsettiğimiz tüm hizmet grupları aynı zamanda Hastane Yöneticisine  karşı sorumludur. Yeni yapıda Başhekimler, eskisi gibi tıbbi hizmet dışında kalan idari iş ve işlemlerle uğraşmak zorunda kalmıyor. Bu sayede de tıbbi hizmete ait verimlilik özel bir kapsama girmiş bulunuyor.

Yapısal dönüşümle birlikte öne çıkan bir diğer uygulama örneğini sağlık hizmetleri sunumunda da görmek mümkün. Yeni idari yapı içerisinde yer alan Hasta Hizmetleri ve Sağlık Otelciliği Müdürlerimiz, dönüşümün en önemli basamağını oluşturan Sağlık Otelciliği dediğimiz hizmetin uygulamaya konulmasında görev almaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın oluşturmuş olduğu dönüşüm paketi içerisinde yer alan Sağlık Otelciliği; kamu hastanelerine yeni bir anlayış kazandırarak sağlık hizmetlerinin hastaya ulaştırılmasında ve uygulanması sırasında kamu-özel farkını ortadan kaldırmayı hedefliyor.  Tıbbi anlamda özel hastaneler herhangi bir tıbbi işlemden zarar ediyorsa o alana yatırım yapmama imkanına sahip olmasına karşın kamunun böyle bir lüksü yok. Kamu hastaneleri dünyanın her yerinde var olan tıbbi hizmetleri hastaya ulaştırmakla sorumludur. Bu açıdan şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki tıbbi hizmet anlamında dünya standartları ile yarışır durumdayız. Özel hastaneleri cazip kılan hasta memnuniyeti, hasta destek hizmetleri, otelcilik hizmetleri ve iletişim kalitesi de bu yeni yapılanma ile birlikte sürekli artacağa benziyor.

Hasta ve yakınlarının tıbbi süreçlerin yanında karşılama, temizlik, yemek hizmetleri gibi aldıkları destek hizmetlerin kalitesi hasta memnuniyetinin sağlanmasında ve tıbbi süreçlerin tamamlanmasında önemli rol oynamaktadır. Sağlık Otelciliği ile birlikte hastanede kalış süreçlerinde odanın temizliği ve konforu, sunulan güler yüzlü hizmet, erişilebilirlik, sosyal alan imkanları; hasta ve yakınlarının memnuniyetini arttırmaya yönelik düzenlenmiştir.

Bu ölçekte hastanede görev yapan temizlik, güvenlik, yemekhane personelleri ile birlikte hasta karşılama ve yönlendirme, hasta bakım personellerine de hizmet kalitesini arttırmaya yönelik alanında uzman kişiler tarafından mesleki eğitimler düzenlenmektedir.

Hasta Hizmetleri ve Sağlık Otelciliği Müdürlerimiz görev yapmakta oldukları Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH, Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları EAH, Üsküdar Devlet Hastanesi, Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi EAH ve Beykoz Devlet Hastanesi olmak üzere beş hastanede de fiziksel dönüşümü gerçekleştirmeye devam ediyorlar. Bunlardan bazıları; porter hizmeti veren ekipler oluşturularak hastaları sandalye ile gideceği yerlere eşlik etmek, hastane içinde eskimiş alanların tadilatları, hastane bahçesi peyzaj düzenlemeleri, havalandırma ve aydınlatma sistemlerinin yeniden düzenlenmesidir. Servislerde hijyeni sağlamak üzere temizlik ve bakım çalışmaları arttırıldı. Güvenlik personellerine verilen eğitimlerin yanı sıra hastane güvenliği ile ilgili güncel talimatlar hazırlandı. Hasta odalarının ve mobilyalarının yenilenmesine başlandı, pediatrik katların çocuklara uygun şekilde dizayn ve dekore edilmesi gibi değişimler gerçekleştirildi. Önümüzdeki günlerde hem gebelik dönemini hem de doğum sonrası anneyi ve bebeği doğrudan ilgilendiren “Anne otelleri” projesi ile birlikte  acil servise gelen hastalar için ücretsiz vale hizmetleri verilmesi projesi de uygulamaya konulacaktır.

Fiziksel değişimin yanı sıra yeni uygulamalarımız arasında hastanelerimizde tıbbi hizmet alan hastalarımızın gündelik tıbbi problemlerini çözmelerine yönelik Hasta Okulları programlarımızı da sürdürmekteyiz. Medeniyet Üniversitesi EAH ve Haydarpaşa Numune EAH’de Hasta Okulu, Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları EAH’de Gebe Okulu hizmetimiz devam etmektedir. Zeynep Kamil’de ayrıca Temmuz ayından itibaren Keyifli Doğum Ünitemiz de kamuda bir ilk olarak hizmete başlamıştır. Bunların dışında birçok hastanemizde Diyabet Okulları ve Haydarpaşa Numune EAH’de Onkoloji Okulu programları yürütülmektedir.

Anadolu Kuzey Kamu Hastane Birliği Genel Sekreterliği olarak sağlık yatırımları konusunda ileriye dönük birçok projemiz bulunmaktadır.

Sağlık yatırımlarımıza baktığımızda ise;  İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH sağlık tesisi projesi, Ümraniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi projesi, Fatih Sultan Mehmet EAH kapasite arttırılması projesi en kısa zamanda gerçekleştirilecektir. Haydarpaşa Numune EAH ile Siyami Ersek Kalp Damar Cerrahisi EAH ortak projesi ile (800+200) 1000 yataklı yeni hastane projemiz de yine Bakanlığımız ve Anıtlar Kurulu tarafından onaylanmış olup projelendirme süreci içerisindedir.

Ayrıca bazı hastanelerimize bağlı Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezi, Semt Poliklinikleri açılışları gerçekleştirilmek üzere protokollerimiz tamamlanmıştır.  Tüm diğer hastane ve ADSM’mizin kapasitelerini arttırmaya yönelik çalışmalarımız da hızla devam etmektedir.

3-Kamu Hastaneler Birliği’nin işleyişi hakkında bilgi verir misiniz? Birlikler nasıl yönetiliyor, birlik CEO’ları görevlendirmesi nasıl yapılıyor, başarı kriterleri neler, kriterlerin denetim mekanizması nasıl işliyor?

Bakanlığımız, merkez ve taşra teşkilat şemasını verimlilik esasına göre 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde yapılandırdı. Verimli ve etkin sağlık hizmeti sunulması amacıyla, sağlık hizmeti erişimine göre yapılan bölge planlamalarına uygun olarak Kamu Hastane Birlikleri teşkilat yapısı oluşturuldu. Sağlık tesislerimizden hizmet alan vatandaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının memnuniyeti ön planda tutularak birlik işleyişi belirlendi. Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurum Başkanlığı tarafından yayınlanan; 31.10.2012 tarihli ve 3131 sayılı Makam Onayı ile yürürlüğe giren “Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Taşra Teşkilatı Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönerge” çerçevesinde; “Kurum Başkanı, Genel Sekreterle doğrudan; başkanlar, hastane yöneticileri, başhekim ve müdürlerle Genel Sekreterin teklifi üzerine sözleşme yapar” ibaresi yer alır. Bu yönerge çerçevesinde Genel Sekreter görevlendirmeleri yapılmıştır.

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu bünyesinde bulunan verimlilik daire başkanlığı, her bir Kamu Hastane Birliği için verimlilik karnesini şu kriterlere göre düzenlemektedir;  28 Birlik hedefi, 15 tıbbi kriter, 13 idari kriter, 9 mali kriter, 9 eğitim kriteri, 8 kalite, hasta ve çalışan güvenliği kriteri ile izlem, veri doğrulama ve kanıta dayalı gözlemsel değerlendirme kriterleridir. Kriterlerin denetim mekanizmalarını ise; TSİM, Sağlık-NET, TUIK, ÇKYS, Girişimsel İşlemler WEB Servisi, MHRS, MKYS, TDMS, MEDULA, UHESA ve Hastane Bilgi Sistemleri ve Kurum İstatistik Programlarından elde edilen veriler oluşturuyor.

4-Oluşturulan bu yeni yapının yerleşmesi için nasıl bir zaman öngörünüz var.

Kamu Hastaneler Birliği ilk sorunuzda dile getirdiğim gibi Sağlıkta Dönüşüm Programının bir parçası. Dönüşüm Programının topluma yansımasına baktığımızda, toplumun tüm kesimleri tarafından takdir gören ve kabul edilmiş bir algının olduğunu çok rahat bir şekilde görebiliyoruz. Kamu Hastane Birlikleri, vatandaşlarımızın daha kaliteli hizmet almasına kümülatif bir katkı sağlayarak amaçlanan hedefe doğrudan fayda sağlamaktadır. Bir senelik süreci dikkatle incelediğimizde,  Birlikler merkezi otoritenin yüklerinin azaltılmasına öncülük etmiş, toplumun da ihtiyacı olan kolay erişilebilir sağlık hizmetlerini etkili bir şekilde gerçekleştirmektedir. Elbette ki bir senelik zaman dilimi dışarıdan bakıldığında kısa bir süre olarak görülebilir, fakat bu kısa sürede Birlik ve bağlı bulunan Genel Sekreterliklerden bir tanesi olarak bu yeni yapının sorunsuz bir şekilde işlemesi için epey yol kat ettiğimizi söyleyebilirim.

5-Bu yeni yapıdan beklenen nedir, hastanın ve hekimin yaşamını etkileyecek nasıl değişiklikler olacak?

Sağlık, tüm katmanlarında insanın özne olduğu müstesna bir alandır. Bu yapılanma ile hem vatandaşların hem de hekimlerin yaşam koşullarına pozitif katkılar yapacak birçok yenilikçi uygulama gerçekleşmektedir.

Hastalarımız açısından ele aldığımızda, Birliklerimizin kuruldukları bölgelerde sağlık hizmetlerine duyulan gereksinimi tespit ederek, vatandaşlarımızın sağlık erişimine en kısa sürede ulaşmasını ve etkin sağlık hizmetinin sunulmasını sağlıyoruz. Mikro düzeyde; sağlık tesislerinde fiili yatak doluluk oranları belirlenerek gereksinim bulunan birimlerin açılması ve personel istihdamının planlanması, bölgesel düzeyde kalite performansının ve verimliliğin arttırılmasını sağlayacak olup, makro düzeyde; stratejik planlamalar ve analizler dâhilinde sağlık hizmetinin sunumunun ihtiyaca yönelik geliştirilmesi hedeflenmekteyiz. Vatandaşlarımız açısından sağlık alanında ki en büyük beklentinin istediği anda sağlık hizmetine ulaşmak olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda yeni yapı vatandaşın ihtiyaçlarının belirlenmesinde çok daha etkili olduğundan, hem ihtiyaçlarına hızla cevap vermekte hem de hizmete en kolay yoldan ulaşmasını sağmaktadır.

Sağlıkta Dönüşüm programı ile başlayan bu reformları tek bir kalıpta değerlendiremeyiz. Öncelikle performans odaklı bakış açısı ile hekimlerin verimliliğini ve motivasyonunu arttırıcı uygulamalar getirilmiştir. Öte yandan dönüşüm ile ortaya çıkan yerinden yönetim anlayışı da hekimlerin idari anlamda iş yüklerini tamamıyla azaltmaya yöneliktir. Böylelikle hekimin gereksiz iş yükü azaltılarak, mesleki anlamda daha   profesyonel tıbbi hizmet vermelerine olanak sağlanmıştır.

6-Yeni yapılanmaya hekimlerin ve yardımcı sağlık personelinin uyumu nasıl oldu? Bu dönüşüm sağlık çalışanlarını nasıl etkileyecek? Asistan hekim eğitiminin kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmalarınız var mı? Sözleşmeli çalışma, sağlık çalışanını güvensizliğe iter mi?

Yardımcı sağlık personelleri hastanelerin daha kaliteli hizmet sunumu vermesi için istihdam edilen personellerdir. Bu kapsamda hekimlerin idari ve yönetimsel iş yükleri hafifleyerek daha etkin ve konsantre bir şekilde hizmet vermelerinin önü açılmaktadır.

İstanbul Anadolu Kuzey Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı hastanelerimizde 91 farklı branşta hekimlerimizle sağlık hizmetinde bulunuyoruz. Eğitim ve Araştırma hastanelerimizde uygulamalı eğitimlerine devam eden 1088 asistan hekimimize yönelik, yeni dönem itibari ile ortak asistan eğitim programları düzenlemekteyiz. Bu ortak eğitim programları sayesinde hizmet yoğunluğundan oluşabilecek asistan eğitimindeki problemler en aza indirgenmiş oluyor. Aynı zamanda dal hastaneleri ve diğer hastanelerimiz arasındaki tıbbi hizmet türlerindeki farklılık eğitimsel anlamda eşitlenerek; cihaz eksikliği ya da ilgili alanlarda öğretim görevlisi eksikliği gibi nedenlerle asistanlarımızın yetersiz eğitim alması söz konusu olmuyor.   Geliştirilen bu sistem ile öğrenci merkezli ve yenilikçi bir anlayışa uygun ortak eğitim anlayışı ile asistanlarımızın almakta olduğu tıbbi eğitim kalitesini yükseltmeyi hedefliyoruz.

Yeni yapıda sözleşmeli çalışma, Genel Sekreterlik bünyesindeki uzmanlar ve bağlı bulunan hastanelerdeki yöneticileri kapsayan bir uygulamadır.  Hem yönetim hem de hizmet kalitesinin artmasına yönelik bir bakış açısıyla getirilmiş olan bu sistem, dışarıdan bakıldığında bir risk olarak görülse de, çalışanların kaliteli üretim yapmasını sağlamaktadır. Sağlık sektörünün mükemmeli yakalaması için nitelikli ve kaliteli insan kaynağı ile çalışma zorunluluğu bulunmaktadır. İşini gerektiği gibi yapan ve beklentileri karşılayan personelimizi her zaman destekler ve gelişimine katkı sağlarız. Fakat işini gerektiği gibi yapmayan personel için de değerlendirme kriterlerini dikkate alarak bir tasarrufta bulunabiliriz. Hizmet verdiğimiz alan “hayat”, hizmet bekleyen ise “insan”, bunun için hataya ve kalitesiz yönetime tahammülümüz yok.

7-Kamu Hastaneler Birliği ve aile hekimliği sistemi arasında nasıl bir ilişki kurulması hedefleniyor. Sevk için öngörülen bir sistem var mı?

Sizin de bildiğiniz gibi Aile Hekimliği sistemi sağlıkta dönüşümün temel yapı taşlarından biri ve başarılı bir şekilde uygulanmaya devam etmektedir. Aile hekimliği sistemi ile vatandaşın birinci basamak sağlık hizmetlerine erişimi çok daha kolay ve hızlı olmaktadır. Diyebiliriz ki Sağlıkta Dönüşüm programının halkımıza en etkili şekilde yansımalarından bir tanesi de aile hekimliğidir.

Uzun yıllar hem hekim hem de yönetici olarak görev yaptığım hastanelerde gördüğüm en önemli sorunlardan bir tanesi de birinci basamak sağlık hizmeti alma gereksinimi olan hastaların özellikle hastane acil servisleri içerisinde meydana getirdiği yoğunluktur. Aile hekimliği sistemi ile birinci basamak sağlık hizmetleri doğrudan aile sağlığı merkezlerine yönlendirilmiş ve hasta takipleri de düzenli olarak yine aile hekimlerince gerçekleştirilmiştir. Bunun iki temel pozitif yansıması olmuştur: Birinci basamak sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşlarımız kendilerine en yakın aile hekimlerinden ihtiyaç duydukları hizmeti kolaylıkla almaya başlamış; yanı sıra özellikle büyük hastanelere gelen ve yoğunluğa sebep olan ortam ortadan kalkmış ve hastanelerimiz ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerini çok daha kaliteli ve verimli bir şekilde vermeye başlamıştır.

Dünyada bazı ülkelerde uygulanmakta olan klasik aile hekimliği modelinde belli bir sevk sistemi vardır. Fakat şuan için ülkemizde Kamu Hastaneler Birliği ve aile hekimliği arasında pratiğe yansımış böyle bir uygulama söz konusu değildir. Tabi bunun en önemli nedeni hekim sayısındaki yetersizliktir. 2023 vizyonu için böyle bir sistemin oluşturulması planlanmaktadır. Bu uygulama ile birlikte hem aile hekimleri hem de hastanelerde ki yoğunluğun daha da azalması hedeflenmektedir.


SİZ DE YORUM YAPIN