Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

Farmaskop Ayın Konuğu
Dr. Şükrü Dilege Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahı
Ağustos 2013

Göğüs Cerrahisinde Robotik Dönem

Robotik cerrahi ilk kez Guy-Bernard Cadiere ve ekibi  tarafından 1997’de gündeme girmiş. Sindirim sistemi cerrahisi ile başlayan kullanım, prostat bezine yönelik operasyonlarla popularitesini arttırmış.

İlk uygulamalarını yapan merkezler, robotu göğüs boşluğu içindeki lenf bezlerini çıkarmak, damarsal yapıların etraftan serbestleştirilmesi ve çıkarılacak akciğer lobuna ait bronş parçasının hazırlanması için kullanmış, sonrasında robotu kenara alarak herhangi bir ekartör kullanmadan kaburga aralığından girerek video yardımlı lobektomiyi (hastalıklı lobun çıkarılması işlemi) tamamlamışlar. Bunlar hibrid girişimler olarak tanımlanmış. Bu uygulamaları takiben robotun tüm ameliyat boyunca görüntü sağlayarak, cerrahın ameliyatane içinde bir konsolda oturarak robotik kolları uzaktan yönettiği ve ekartör konmamış mini açıklıktan lobektominin tamamlandığı stile geçilmiş. Bu sırada hasta başında ikinci bir cerrah asistan olarak gerekli müdahaleleri gerçekleştirmektedir.

Da Vinci robotik sistemde üç boyutlu ve büyütülmüş görüntü, yedi yönlü 540 derecelik açıda hareket eden kolların esnekliği, kontrolsüz hareketin ve tremorun (el titremesi) filtre edilmesi ve ayna görüntüsünün ortadan kalkması gibi çok önemli avantajlar mevcut.

Tüm değişikliklere rağmen sistemin asıl yoruma açık kısımları yüksek hastane maliyetleri sebebiyle az sayıda cerrahın robota ulaşabilmesi ve ameliyat yapabilmesi, kollara takılan mevcut aletlerin çok da olmayan çeşitliliği, dokunma hissinin olmaması ve ameliyatın en kritik hamlelerinin ergonomik olarak daha rahat pozisyondaki asistan tarafından yapılmak zorunda olmasıdır. Bu nedenle asiste eden kişinin deneyimli bir cerrah olması gerekmektedir.

En önemli handikapta cerrahın konsol başında uyguladığı kuvvetin miktarını tayin etmesinin ancak görsel geri dönüşümle mümkün olmasıdır (örneğin damarı tuttuğunda kanama olması!).

Robotik Göğüs Cerrahi sistemi, sağladığı avantajları ve Türkiye’deki yaygınlığına ilişkin sorularımızı Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahı Dr. Şükrü Dilege’ye yönelttik.

1- Robotik Göğüs Cerrahisini diğer cerrahi müdahalelerden ayıran özellik nedir?

Akciğer ameliyat sırasında söndürüldüğü zaman göğüs kafesinin doğal rijit yapısı nedeniyle göğüs boşluğunda cerrahi aletlerin rahat edebildiği potansiyel bir boşluk oluşmaktadır. Dolayısıyla Göğüs Cerrahisi robotik cerrahinin efektif uygulanabileceği branşların başında gelmektedir. Robotik cerrahide ergobomik cerrahi konsol, üç boyutlu görüntü ve titremelerin filtre edildiği el bileğine benzer üç yönlü hareket kabiliyeti cerrahlara açık göğüs cerrahisi ameliyatlarındaki konforu endoskopik cerrahide sunmaktadır.

2- Robotik Göğüs Cerrahisi hastalara sunduğu faydalar nelerdir?

Kapalı cerrahinin en önemli avantajı daha az doku travması ve ameliyat sonrası ağrı nedeniyle hastanede kalış süresinin kısalmasıdır. Bununla beraber hastalar günlük yaşama daha erken dönebilmektedir. Robotik cerrahi sistemi de sunduğu yeniliklerle kapalı ameliyatların cerrah açısından daha rahat yapılabilirliğini artırmaktadır.

3-  Robotik Göğüs Cerrahisi ne zamandır Türkiye’de uygulanıyor?

Erken evre akciğer kanseri ve mediastinal hastalıklarda Türkiye’de 2010 yılında uygulanmaya başlayan Robotik Göğüs Cerrahisinin konvansiyonel endoskopik operasyonlara kıyasla uygulanma oranı son yıllarda önemli bir artış göstermektedir. 

4-  Robotik Göğüs Cerrahisi, Türkiye’de ne ölçüde yaygın?

Türkiye genelinde hem devlet hem de özel sektör olmak üzere 14 merkezde robotik sistemin kurulduğunu biliyoruz. Bunların içerisinde 2 merkezde, robotik göğüs cerrahisi uygun hastalarda rutin olarak uygulanmaktadır.

5-  Robotik Göğüs Cerrahisi diğer kapalı cerrahi yöntemlerle kıyaslandığında ne gibi avantajlar sağlıyor?

​Robotik cerrahiyi diğer kapalı sistemlerle kıyasladığınızda birçok avantajının olduğunu söyleyebiliriz. Bu avantajlardan kısaca bahsedecek olursak; robotik cerrahinin teknolojisi, diğer endoskopik sistemlerde ortaya çıkan ayna efektini ortadan kaldırıp cerraha üç boyutlu sabit bir görüntü sunmaktadır.

​Konvansiyonel endoskopik sistemlerde ise endoskobu yönlendiren kişinin hareketlerinin mönitöre yansıması nedeniyle zaman zaman stabilitenin kaybedildiği ikiboyutlu bir görüntü ortaya  çıkmaktadır. Robotik sistemlerde el hareketleri filtre edilip titremeler ortadan kaldırılır Cerrahi çok üstündür. Konvansiyonel kapalı cerrahide kullanılan aletlerde olmayan üç yönlü hareket serbestliği robotik cerrahinin sunduğu önemli avantajlardan biridir.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
‘Metformin’ etken maddesi ömür uzatıyor

Diyabet ilacının, yaşlanma karşıtı etkisi sayesinde farelerin ömrünü uzattığı belirlendi. ABD'deki Ulusal Yaşlanma Enstitüsü'nden Rafael de Cabo ve ekibinin fareler...

Kapat