Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

4 Temmuz 2013, Perşembe 11:33

Takviye edici gıdalar yönetmeliği yargıya taşındı

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), takviye edici gıdaların eczacı olmayan kişilerce satılmasının büyük tehlikeye yol açacağını belirtirken, konuyu yargıya taşıdı.

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), takviye edici gıdaların eczacı olmayan kişilerce satılmasının büyük tehlikeye yol açacağını belirtirken, konuyu yargıya taşıdı. TEİS, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca 2 Mayıs 2013 tarih ve 28 bin 635 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Takviye Edici Gıdaların İthalatı, Üretimi, İşlenmesi ve Piyasaya Arzına İlişkin Yönetmelik’te geçen düzenlemelerden, söz konusu ürünlerin eczane dışında, hatta internet üzerinden eczacı olmayan kişilerce tüketiciye sunulmasını mümkün kılan maddelerin yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’a dava açtı. TEİS Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

“Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yönetmeliğinde, takviye edici gıdalara içerik olarak bir sınırlama çizmek yerine ilacın tanımını da kapsayan sınırları olmayan bir tanımlama yapılmıştır. Dava konusu düzenleme ile, Sağlık Bakanlığı’nın iznine ve üretim, dağıtım, saklama ve denetimine ilişkin ayrıntılı düzenlemelere tabi olmayan, eczane dışında ve hatta internet üzerinden satışı mümkün olan bu ürünlerin, ilaçların etken maddelerini taşımaları mümkün kılınmıştır. Bu halk sağlığı için telafi edilemeyecek zararların doğmasına neden olacak bir durumdur.”

TEİS Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, bu ürünlerin kapsül, tablet, pastil, sıvı ampul, damlalıklı şişe vb. formlarda hazırlanabilmesine izin verilmesinin, üzerlerine uyarıcı ibareler konulsa dahi, tüketici tarafından ilaç olarak algılanmalarına neden olacağını belirtti. Bu uygulamanın, ilaç formunda ve içeriğinde olan takviye edici gıdaların eczacı olmayan kişilerce tüketiciye sunulmasını mümkün hale getirdiğinin altını çizen Saydan, “Bu durum, halk sağlığı açısından ağır bir tehdit oluşturmaktadır” dedi.

Saydan, açıklamasının devamında, ilaç ile zehir arasında doz miktarı ile fark bulunduğunu anlatırken şöyle dedi:

“Bu sebepledir ki, ilaç sunum formları tablet, kapsül, damla vb. şeklindedir. ‘Günlük alım dozu belirlenmiş ürünler’ ancak eczacılığın sunumu ve kontrolü altında bulunabilecek ürünlerdir. Takviye edici gıdalar şeklen ve içerik olarak ilaçtan tamamen farklı olmak zorundadır. Dolayısıyla ilaç formunda, ilaç gibi etkileri olan ya da ilaçlarla etkileşmesi mümkün olan bu ürünlerin, gıda takviyesi diye adlandırılarak ilaç olmaktan çıkarılmasına yönelik söz konusu düzenlemenin insan sağlığına olumsuz etkilerinin olması kaçınılmaz olduğundan, bu ürünlerin tanımının ve formunun ilaca olan benzerliğinin ortadan kaldırılması tartışılmaz bir koşuldur. Anayasada güvence altına alınan sağlık hakkını kısıtlayan, insan sağlığına yönelik ciddi ve ağır tehlikeler içeren dava konusu düzenlemelerin, ‘Üstün bir kamu yararı’ sağladığı gerekçesiyle savunulması mümkün olmadığı için, dava konusu düzenlemelerin yürütmelerinin durdurulması ve iptali için Danıştay’a başvurulmuş olup yargının halk sağlığı için en doğru kararı vereceğine inanıyoruz.”


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
Kan kanseri tedavisi HIV’den kurtardı

ABD'de kemik iliği nakli yapılan 2 HIV taşıyıcısında, ilacı bırakmalarından sonra bile virüs izine rastlanmadı. Boston'da bulunan Brigham and Women's...

Kapat