Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

17 Ağustos 2011, Çarşamba 17:25

ASAM: Bağımlılık sadece bir davranış problemi değil, kronik bir beyin hastalığı

Amerikan Bağımlılık Tıbbı Derneği’ne (American Society of Addiction Medicine; ASAM) göre, 80’in üzerinde uzmana danışılarak yeniden tanımlanan “bağımlılık”ın, öncelikli olarak ödül, motivasyon, hafıza ve iletişimle ilişkili kronik bir beyin rahatsızlığı olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

ASAM’dan yapılan açıklamaya göre bağımlılık, kontrolsüz alkol veya uyuşturucu kullanımını, kumar oynamayı ya da cinsellik güdüsünü içerisine alan davranışsal bir problem değil. Derneğin eski başkanı Dr. Michael M. Miller, Los Angeles Times’ın röportajında, “Hastalık uyuşturucu ile değil, beyin ile ilişkili. Sonuçta ortaya çıkan davranışlar ile değil, altta yatan nöroloji ile ilgili bir şey bu” ifadesini kullanıyor.

ABD Ulusal Uyuşturucu Kullanımı Enstitüsü Direktörü Dr. Nora Volkow, Associated Press’teki röportajında Dr. Miller ile hemfikir olduğunu beyan ederek, davranış probleminin beyin disfonksiyonunun bir sonucu olduğunu söylüyor.

Dr. Volkow, her ne kadar doktorlar ve aileler kronik rahatsızlıklarda yeninden ortaya çıkışların yaygın olduğunun bilincinde olsalar da, davranışın nüksettiği dönemlerin hayal kırıklığı yarattığını söylüyor. Dr. Volkow durumu açıklamak için;

“Aile bireyleriniz ‘Tamam, [alışkanlığını] bırakmak için bir programa katıldın, nasıl tekrar uyuşturucu kullanıyorsun?’ diyorlar. Aslında, uyuşturucuyu kullanmayı bıraktıktan yıllar sonra bile patoloji beyinde kalıyor.”

ifadesini kullanıyor.

Dr. Volkow’a göre genetik faktörlerin bağımlılığın kişisel gelişimi üzerinde etkisi var ve bu etki yüzünden uyuşturucular ile gençlik döneminde deneyimler yaşayan ya da bir yaralanma sonucunda güçlü ağrı kesiciler kullanmak zorunda kalan bireylerin bağımlılık eğilimleri daha yüksek olabiliyor.

Kişinin yaşı da bağımlılığı kontrol eden etmenlerden. Dr. Volkow’a göre, beynin fikir yürütme bölgesi ile duygul ile ilişkili bölgelerinin birbirine bağlandığı yer olan frontal korteks, sağlıksız davranışlara son verilmesine yardımcı oluyor. Frontal korteks’in en son olgunlaşan nöral bölgeler arasında bulunması, genç bir bireyin uyuşturucu maddeler ile girişeceği deneyimler sonucunda ortaya çıkan baskılara kaşı daha dayanıksız oluşunun bir nedenini oluşturuyor.

Dr. Miller hastaların her şeye rağmen bağımlılıkları ile savaşmaya çalışarak tedavi olmalarının gerekliliğinin altını çiziyor.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
İşbirliği teknolojileri ile daha yenilikçi sağlık uygulamaları

Cisco'nun sağlık sektörüne yönelik araştırması, tele-sağlık çözümlerinin hızla artış ve gelişme kaydedeceğini ortaya koyuyor.

Kapat