Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

4 Şubat 2014, Salı 11:07

Sağlık yayıncılığının en güvenilir kaynağı “Doktorlar”

Türkiye’de sağlık konulu yayıncılığın yerinin ve durumunun betimlenmesi, yayın içeriklerinin irdelenmesi ve bu yayınlara ilişkin kamuoyunun algı ve değerlendirmelerinin ortaya konulması için başlatılan proje sonuçlandı.

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel’in yürütücülüğünü üstlendiği projede, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yalçın Kaya, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Koçak ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Sinan Aydın araştırmacı olarak görev aldı. Proje yürütücüsü Prof. Dr. Erkan Yüksel, ARDEB desteğiyle başladıkları araştırmanın Türkiye’de iletişim bilimi alanında gerçekleştirilen en kapsamlı çalışma olduğunu söyledi. Araştırmanın boyutları, ele alınan örneklem büyüklükleri ve çalışma ekibinin sayısı bağlamında araştırmanın benzersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Yüksel “Çalışmada önce medyadaki sağlık konulu yayınların fotoğrafını çekmeye çalıştık. Ardından konunun uzmanı medya ve sağlık profesyonelleriyle görüşerek onların değerlendirmelerini aldık. Sağlık konulu yayınlarla ilgili kişi ve kurum temsilcilerini iki kez bir araya getirerek bulgularımızı tartışmaya açtık” dedi.

“İlginç Veriler Ortaya Çıktı”

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yalçın Kaya ise araştırma sonucuna ilişkin “Ciddi bir rahatsızlıkla karşılaşan vatandaşların yüzde 94’ü doktora gitmeyi doğru buluyor. Doktordan öğrendikleri bilgiye güvenenlerin oranı yüzde 75. Medyadan bilgi alanların ilk tercihi yüzde 13 ile internet, sağlık konulu yayınlarda, TV yüzde 40 ile en çok güvenilen iletişim organı oldu. Ankete katılanların yüzde 9’u “sağlık konulu medya içeriklerinin tıp doktorlarına güvenlerini azalttığını” ifade etti. Medya’da yer alan tedavi yöntemlerini “hiçbir zaman uygulamam” diyenlerin oranı yüzde 63. Katılımcıların yüzde 61’i gazete ya da dergilerdeki, yüzde 40’ı televizyondaki, yüzde 73’ü de internetteki sağlık konulu yayınları “hiç” takip etmiyor. Görüşülen sağlık profesyonellerinin yüzde 38’i ve medya profesyonellerinin yüzde 24’ü medyada yer alan sağlık konularının içeriklerinin denetlenmediğini düşünüyor” şeklinde konuştu.

Sağlık Haberlerine Güvenilirlik

Sağlık yayıncılığına duyulan güven üzerine yaptıkları çalışmalarda ilginç sonuçlara ulaştıklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, “Sağlık profesyonellerinin yüzde 21’i, medya profesyonellerinin ise yüzde 12’si medyada yer alan sağlık konulu haber ve yazıları kesinlikle “güvenilmez” buluyor. Sağlık profesyonellerinin yüzde 62’si, doğru ve güvenilir sağlık bilgileri verilmediğine inanıyor. Gazetelerde yer alan sağlık konulu haber ve yazılardaki bilgilere “hiçbir zaman” güvenmediğini söyleyenlerin oranı yüzde 7. Güvenilirlik oranı internet takipçileri arasında yüzde 5 iken televizyon izleyicileri arasında yüzde 6’ya ulaşıyor. Ankete katılanların yüzde 27’si gazetelerde yer alan sağlık konulu haber ve yazılara “her zaman” ve “çoğunlukla” güvendiğini belirtirken, interneti takip edenlerin yüzde 36’sı, televizyon izleyicilerinin yüzde 40’ı tercih ettiği iletişim kanalındaki haberlere güveniyor” dedi.

“Herkesin Yapması Gerekenler Var”
Medyadaki sağlık konulu yayınlara ilişkin medya ve sağlık profesyonelleri kadar halkın da eleştirileri olduğunu belirten Prof. Dr. Erkan Yüksel, “Herkesin yapması gereken ve yapabileceğini düşündüğümüz bir şeyler var” dedi. Yüksel, medya ve sağlık profesyonellerinin daha sorumlu yayıncılık anlayışıyla hareket etmeleri gerektiğini söyleyerek, kamuoyu tarafından sağlık alanında ve yayıncılık alanında denetim yapması beklenen kurumların da kendilerinden beklenen sorumluluğu daha hissedilir bir şekilde yerine getirmeleri gerektiğini vurguladı.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
İlik kanseri MR sistemiyle anlaşılacak

En sık görülen kemik kanseri Myeloma’da ilaç tedavisi yaygınlaşıyor. Kemik iliğinin kötü huylu tümörü olarak adlandırılan ve genellikle 50-70 yaş...

Kapat