Pfizer’in Türkiye’deki Ar-Ge faaliyetlerini nitelik ve nicelik açılarından derinleştirmesine ve ülkemizde ilaç alanında inovasyon çalışmalarını destekleyecek bir ortamın geliştirilmesine yönelik karşılıklı niyet ve vizyonlar “Mutabakat Zaptı” ile imza altına alındı. 29 Haziran’da Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen imza töreni, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz ve Pfizer CEO’su Jeff Kindler’in katılımıyla gerçekleşti.

 

Tören sonrası açıklama yapan Kindler, Mutabakat Zaptı ile hastaların etkin ve yenilikçi tedavilere ulaşması yönünde büyük önem taşıyan ilaç Ar-Ge çalışmalarına Türkiye’de destek vermeyi amaçladıklarını ve bu konuda ilk somut adım olarak Hacettepe Üniversitesi Teknokent’te bir Ar-Ge Birimi kurduklarını belirtti. Çok yakın bir zamanda Türkiyeli bilim insanlarının, Pfizer ilgi alanları kapsamında proje başvuruları yapabileceklerini de kaydeden Kindler, Pfizer Global Ar-Ge tarafından değerlendirilecek projeler için, uygun bulunmaları durumunda proje sahibi ile karşılıklı anlaşma imzalanacağını ifade etti.

 

Pfizer’in Türkiye’de bugüne kadar 14 milyon dolar değerinde Ar-Ge yatırımı yaptığını ve bu miktarı artırmak amacıyla bir köprü kurmayı istediklerini belirten Jeff Kindler, “İmzaladığımız anlaşma, hem Türkiyeli bilim insanlarının çalışmalarını dünya ilaç Ar-Ge ağına kazandırmak, hem de Türkiye’ye ekonomik katma değer sağlayarak ilaç alanında Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini artırmak adına büyük önem taşıyor. Artık Türkiye’de, uluslararası bir ilaç şirketi, dünya sağlığına katkıda bulunacak araştırma faaliyetleri için bilim insanlarıyla işbirliği yapmaya hazır” şeklinde konuştu.

 

İlaçta Ar-Ge’nin sağlıklı yapılabilmesi için devlet, özel sektör ve üniversiteleri içine alan üçlü bir sistem olması gerektiğinin altını çizen Kindler, sözlerine şöyle devam etti: “İlacın keşfedildiği asıl yer üniversitelerin, bilim insanlarının laboratuvarlarıdır. Sektör olarak biz, burada üretilen bilimsel bilgiyi ilaca dönüştürürüz. Bilimsel çalışmaların bir ülke için değere dönüşmesinde en kritik konu, fikri mülkiyet haklarının korunduğu bir ortamda, buluşun dünya genelinde, toplum sağlığını ilerletecek bir ürüne dönüşmesidir. Bugün, Türkiye’deki bilimsel çalışmaların, dünya sağlığı için değere dönüşmesinde üzerimize düşen görevi yapmak için buradayız.”

 

Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz ise yaptığı açıklamada, dünyanın en yenilikçi ve katma değeri yüksek sektörlerinde rekabet edebilen ve kazanabilen bir Türkiye için, Ar-Ge ve inovasyon ortamının geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi. 2008-2012 yıllarında öngörülen yıllık % 13’lük büyüme oranını devam ettirmesi beklenen Türkiye ilaç ve sağlık sektörünün üretim, tüketim ve Ar-Ge faaliyetleri açısından ciddi potansiyel taşıdığını ifade eden Korkmaz, 2002-2007 yıllarında Türkiye’de Ar-Ge yatırım harcamalarının % 143 oranında artış gösterdiğini hatırlattı. Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı Korkmaz, “Dünyada yüksek oranda Ar-Ge yatırımı çeken ilaç sektörü, inovasyon ve Ar-Ge odaklı büyüme modeli için stratejik bir alan. Dünya ilaç devi Pfizer ve Hacettepe Üniversitesi, ülkemiz için büyük bir fırsat yaratmıştır. Stratejik, katma değeri yüksek Ar-Ge yatırımlarının önünün açılması ve fikri mülkiyet haklarının korunması konuları Başbakanlık Yatırım Ajansı olarak bizim de öncelikli gündem maddelerimiz arasında yer almaktadır” şeklinde konuştu.