Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

13 Haziran 2012, Çarşamba 16:37

Klinik Nöroimmunoloji Sempozyumları’nın yedincisi Çeşme’de düzenlendi

Türk Nöroloji Derneği Nöroimmunoloji Çalışma Grubu’nun iki yılda bir düzenlemekte olduğu Klinik Nöroimmunoloji Sempozyumları’nın yedincisi bu yıl İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi tarafından 17-20 Mayıs 2012 tarihleri arasında Çeşme’de gerçekleştirildi. Başkanlığını İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülşen Akman Demir’in yürüttüğü sempozyumun düzenleme kurulunda Prof. Dr. Ayşe Altıntaş, Prof. Dr. Mefkure Eraksoy, Doç. Dr. Erdem Tüzün ve Doç. Dr. Murat Kürtüncü yer aldı.

Nöroimmunoloji alanında pek çok çalışması olan ünlü yerli ve yabancı konuşmacılar ve oturum başkanlarının yer aldığı sempozyuma 180 civarında izleyici katıldı. Sempozyumda Türkiye’nin önemli bir sorunu olan Behçet hastalığının yanı sıra, laboratuvar incelemelerinin nöroimmunolojideki yeri, nöromiyelitis optika (Devic) hastalığı, paraneoplastik ve otoimmun ensefalopatiler, Alzheimer hastalığı, inflamatuar nöropatiler ve nöromüsküler bileşkenin inflamatuar hastalıklarının yanı sıra çocukluk çağında multipl skleroz (MS) ve MS tedavisindeki yenilikler her yönüyle ele alındı.

Prof. Dr. Demir, MS’in en sık 20-40 yaş arasındaki genç erişkinlerde ortaya çıkabilen, ancak çocukları ve daha ileri yaştaki kişileri de etkileyebilen bir merkezi sinir sistemi hastalığı olduğunu belirterek genç insanlarda travmalardan sonra en sık ikinci nörolojik özürlülük nedeni olduğunu açıkladı.

İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülşen Akman Demir

Genellikle tekrarlayan ataklarla hastalığın başladığını söyleyen Prof. Dr. Demir,

“Bu ataklar en az 24 saat sürmekle beraber genel olarak birkaç hafta sürebilir ve sonrasında kendiliğinden ya da ilaç tedavisi ile büyük oranda veya tamamen düzelir. Bu ataklar sırasında sıklıkla görülen belirti ve bulgular arasında gözde puslu görme veya görme kaybı, çift görme, bacaklarda uyuşma-güçsüzlük, dengesizlik yer alır. Bazı durumlarda ataklar tam düzelmeyebilir, kalıcı nörolojik bulgulara yol açabilir. Bazı durumlarda nörolojik bulgular yavaş ilerleyici bir seyir gösterebilir.”

dedi.

Bugün için MS’in henüz kesin bir tedavisi olmadığını belirten Prof. Dr. Demir, bununla birlikte MS’de atakla ortaya çıkan nörolojik bulguların giderilmesinin, atakların önlenmesinin, kalıcı nörolojik bulguların ve özürlülüğün önlenmesinin mümkün olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Demir, MS tedavisinde bugün en başarılı olduğumuz noktalardan birisinin önleyici tedaviler olduğunu söyledi. Burada amacın, nörolojik özürlülük yerleşmeden ve birikmeden gelişmesini önlemek olduğunu belirten Prof. Dr. Demir, kullanılan standart tedaviler ve ikinci basamak tedavilerin ülkemizde mevcut olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Demir, çalışmaları süren ve yeni tamamlanmış olan pek çok yeni molekülün de piyasaya çıkmasının beklendiğini dile getirdi ve ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) veya Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından onay alan bütün ilaçların gerektiğinde Sağlık Bakanlığı’ndan özel izin başvurusu ile ülkemizde de kullanılabildiğine dikkat çekti.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
GSK, 2011’de, 126 milyon sterlin değerinde ilaç ve aşı bağışladı

Dünyanın lider ilaç ve aşı firmalarından GlaxoSmithKline (GSK) 2011 Sosyal Sorumluluk raporunu yayınladı.

Kapat