2 Haziran 2009, Salı 16:38Pfizer Türkiye’nin ilk gönüllü elçisi Afrika’dan döndü
Tüm dünyada birçok sosyal sorumluluk projesini hayata geçiren Pfizer’in 2003 yılında başlattığı “Pfizer Dünya Sağlık Dostları Programı” çerçevesinde, az gelişmiş ülkelerdeki STK’larla birlikte çalışmak üzere “ödünç” verdiği gönüllü çalışanlarından, Pfizer Türkiye İnsan Kaynakları Sorumlusu Aybike Budak, Namibya’daki altı aylık görevini tamamladıktan sonra edindiği ilginç deneyimlerle Türkiye’ye geri döndü.
Yedi yıldır sürdürülen programa katılan 194 Pfizer gönüllüsü arasındaki ilk Türk gönüllü olan Aybike Budak, Ekim 2008-Mart 2009 tarihlerinde IntraHealth International adlı Sivil Toplum Kuruluşu’nun yürüttüğü Capacity projesinde görev aldı. Budak, konuyla ilgili olarak, “Bambaşka ülkelerden gelmiş çokuluslu ekiplerle çalışmak hem özel, hem de profesyonel hayatta kültür farklılıklarına uyum konusunda beni oldukça geliştirdi. Farklı bakış açıları, farklı iş yapış biçimleri, farklı şirket kültürlerini görmek, iş yapmak, insanın esneklik ve uyum becerisini artırıyor” diye konuştu.
Pfizer Dünya Sağlık Dostları Programı çerçevesinde gönüllüler, operasyonel, idari veya stratejik zorlukların aşılmasında; destek oldukları kuruma yardım etmek üzere mesleki becerilerini kullanarak ve becerilerini yerel personele aktararak uzun süreli sürdürülebilir değişimi sağlamak için çalışıyorlar. Bu program kapsamında Afrika’da altı ay yaşayan Pfizer Türkiye İnsan Kaynakları Sorumlusu Aybike Budak da Nambiya’da geçirdiği zaman zarfında, farklı kültürlerin iş yapış tarzını takip etme şansı buldu.
“Zengin deneyimlerle görevimin başına döndüm”
Bir STK’da çalışmanın çok farklı bir deneyim olduğunu belirten Budak, Türkiye’ye döndüğü için mutlu olduğunu belirtirken Nambiya’da edindiği deneyimleri şöyle aktardı: “STK dünyası kurumsal dünyadan çok farklı bir dünya, bu yolda çalışan insanların dünyası da aynı şekilde. Bunun haricinde Nambiya’daki çalışmalarım nedeniyle ülke içinde seyahat etme, dolayısıyla kırsal bölgelerdeki kültürü öğrenme, sağlık hizmetlerini, yaşanan sıkıntıları yakından inceleme şansım oldu. Yapılan çalışmaların nedenini, kapsamını ve sonuçlarını da gözlemleyebildim. HIV/AIDS’le savaşmanın detaylarını öğrendim. Bu hastalığa yakalanmış insanlarla tanıştım, diğer insanları bu hastalıktan korumak ve bilinçlendirmek için gönüllü çalışmalarını izledim. Toplumsal sorumluluk projelerine verilen desteğin değerini çok iyi anladım. Şirketimizin projesinin önemini çok daha iyi kavradım, projenin bir parçası olmuş olmaktan dolayı onur duydum. Dolu dolu geçen altı ayın sonunda fark ettim ki farklı bir dünyada iş hayatı ve Afrika gibi renkli bir kıtada edindiğim sıra dışı deneyimler bana çok şey öğretti. Kısacık bir sürede de olsa, bilgi birikimimi ihtiyacı olanların yararına kullanabildiğim için çok mutluyum.”
