Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

2 Ocak 2014, Perşembe 11:28

İlaç sektörü KSS alanında hangi noktada?

İlaç firmalarının kriz yönetiminde yaşadıkları sorunlar ve kurumsal imajlarının sıklıkla sorgulanarak eleştirilere maruz kalmaları sektörde KSS uygulamalarının artmasında önemli bir rol oynuyor.

Gelişmiş  ülkelerde şirketlerin yönetim sürecinin önemli bir parçası olan, ülkemizde de ilaç sektörü açısından da önem kazanmaya başlayan “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” kavramına ilişkin sorularımızı CSR Danışmanlık Genel Müdürü Asya Deniz Akyol’a yönelttik.

İlaç sektörü KSS alanında hangi noktada?

Dünyada ve ülkemizde KSS kavramı tüm sektörler için önem taşımaktadır. Sektörlerin öncelikleri; faaliyet alanları, paydaşları, organizasyonel yapısı, yönetim süreçleri gibi alanlarda farklılık göstermektedir. Bir ürünün üretim süreci itibariyle son kullanıcıya kadar ulaştığı sürede, KSS kavramını tüm iş süreçlerine dahil etmek en önemli unsurdur.

İlaç sektörü özelinde bakıldığında, ekonomik, çevresel ve sosyal alanlarda kurumun faaliyet alanı içinde öncelikli konuların belirlenmesi ve bu konulara sürdürülebilir çözümler üretilmesi KSS’nin temelini oluşturur.

Atık yönetimi, emisyon yönetimi, kaynak kullanımı, istihdam, tedarik yönetimi gibi konuların yanında sosyal olarak toplumun bilinçlendirilmesi, doğru ilaç kullanımı, çeşitli hastalıkların farkındalıkları ve toplumsal algıları, kaliteli yaşamın artırılmasına yönelik çalışmalarilaç sektöründe önemli bir yer tutmaktadır.

Türkiye’nin önde gelen ilaç ve sağlık kurumları, kurumsal performanslarını “Kurumsal Sosyal Sorumluluk/ Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Raporları” kapsamında kamuoyu ile paylaşmaktadır. Finansal değerlerin yanında sosyal ve çevresel konularda yaptıkları çalışmaları kamuoyu ile şeffaflık ilkesi ile paylaşmaktadırlar.

SUCSR olarak ilaç sektöründe 27 kurum özelinde bir tarama yaptık. Bu kurumlar içinde yaklaşık 60 KSS projesinin hayata geçirildiğini, 8 kurumun sürdürülebilirlik raporu yayınladığını gördük. Bu, KSS alanında ilaç sektöründe ileri performanslar olduğu gibi gelişmeye açık  pek çok kurumun da yer aldığı anlamına geliyor.

Dünyada da ülkemizde de KSS iş modeli tüm sektörler için gelişmeye devam ediyor. İlaç sektörü de bu sektörler içinde büyük bir paya sahip.

KSS’nin dayandığı önemli noktalardan biri sürdürülebilirlik. Sürdürülebilir ilaç şirketleri var mı?

Sürdürülebilirlik en kısa tanımıyla daimi olma yeteneği demek. Daimi olmayı hedefleyen bir kurum, finansal açıdan süreliliğini sağlarken çevresel ve sosyal alanlardan ayrı düşünülemez. Örneğin su kaynaklarının tehlikede olduğunu biliyoruz. Bir ürünü üretirken kullandığımız suyu geri kazandırmaz ya da verimli şekilde kullanmaz isek gelecekte yaşanması ön görülen kaynak sıkıntıları en çok bizi etkiler. İş dünyasında hepimizin bildiği kural kaynak ne kadar az ise birim maliyeti o kadar yükselir. Böylece devamlılığımızı sağlayamayız.

Sürdürülebilir ilaç şirketleri de diğer sektörlerde yer alan tüm kurumlar için gerekli olan ticari işlerini gerçekleştirirken, etki alanları iyi tanımlayarak olası riskleri analiz etmeli ve geliştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk stratejisiyle “ön gördüğü” riskleri bertaraf etmeye çalışmalıdır.

Diğer sektörlerde olduğu gibi ilaç sektörü içinde de başta söylediğimiz gibi sürdürülebilirlik konusunu benimsemiş, devamında KSS stratejisini belirlemiş şirketler olduğu gibi bu konuda gelişmeye açık pek çok kurumun da mevcut olduğunu dile getirebilriz.

Asya_ Deniz_ Akyol

KSS ilaç şirketlerinin bütçesine katkı sağlar mı? Sağlarsa nasıl sağlar?

Tabii ki sağlar. İşletmelerin özellikle çevresel dış kaynaklarının korunmasına ve geliştirilmesine katkılarının, birer maliyet unsuru olarak bu kaynakların azalımından kaynaklanacak fiyat artışlarını önleyebildiği gözlenmektedir. Genellikle kaynak rezervlerine ait düzenli fizibilite raporlarında, “herhangi bir önlem alınmaz ise…” diye başlayan cümleler ile çevresel kaynaklardaki daralmanın, hergün nüfusu katlanarak artan dünyada ürün ve hizmetlerini üretmeye çalışan işletmelere büyük zararlar yaratacağı ifade edilmektedir.

Günümüzde samimiyetli veya yalnızca ekonomik katma değer odaklı olsa da kaynakların korunması ve geliştirilmesine yönelik girişimlerin, dünyanın sürdürülebilir kılınmasına katkı sağladığı görülmektedir. Bu yaklaşımda öncü konumunda olan enerji sektöründen başlayarak, hemen tüm sektörlerin sürdürülebilirlik çalışmalarını “artı değer de yaratan” uygulamalar olarak algılayabildikleri ve hatta ileri uygulamalarda bunları finansallarına bugünden işleyebildikleri bilinmektedir.

Bir ilaç şirketi neden KSS yaklaşımına sahip olmalı, bunun şirkete yarattığı katma değer nedir?

KSS yaklaşımı aslında bir iş modeli. Kurumun ekonomik, çevresel ve sosyal alanlarda gösterdiği performans. Örneğin çalışanlar kurumların vazgeçilmez ve en öncelikli paydaşlarından biridir. Çalışanlarımızın etkin olabilmeleri, ülkemizin ekonomik ve sosyal anlamda gelişmesini sağlar. Bu durum olarak yalnızca bizi değil tüm tarafların kalkınmasını, sürdürülebilir olmasına katkıda bulunur.

KSS uygulamaları veya bir şirketin KSS yaklaşımına sahip olması, bu şirketin maddi değer yaratan insan kaynağının – yani iç paydaşlarının – aynı zamanda insani değer üretimine de özendirilmesine olanak sağlar.

Günümüzde “bilinçli tüketici” kavramı oldukça gelişmiş bir noktadadır. Toplumumuzun her katmanı gerek görsel gerek yazılı medya araçları sayesinde anlık bilgiye ulaşabiliyor. Kullanıcılar ülkeye ve topluma fayda sağlayan kurumlara yakın hissederken çoğu zaman ürün tercihini de buna göre yapabiliyor. Özetle KSS performansı gösteren bir kurum, iletişimini de doğru yapabiliyorsa ve yalnızca bir pazarlama stratejisi ya da PR çıktısı olarak görmüyorsa, kullanıcı davranışını değiştirebilir. Bu, KSS performansının iletişimi yapılmayacağı anlamına asla gelmiyor. Aksine iletişimi yapılmalı. Ancak rol model olabilmek için buradaki önemli nokta, iletişim stratejisinin de KSS yaklaşımı ile kurgulanması.

İlaç endüstrisinin kurumsal sosyal sorumluluk projelerine hassasiyet göstermesinin temel nedeni nedir?

Burada ilgi ve hassasiyeti yani bu işe gerçekten gönül vermiş KSS modelini iş süreçlerine dahil etmiş ve kurumsal bir performans gösteren kurumlarla bunu yalnızca bir iletişim değeri olarak gören kurumları birbirinden ayırmak gerekebilir. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere kurumsal ve toplumsal bir “çıktı”sı olmayan, sonuçları ölçülemeyen ve gerçekten bir “katkı” sağlamayan uygulamaları gelişmesi gereken çabalar olarak görüyoruz.

İlaç sektöründe “ileri uygulama” olarak görülen pek çok örnek var. Özellikle ilaç sektörü hepimizin paydaşı olduğu bir alan. Bu demek oluyor ki ilaç sektörü içinde bir kurum KSS uygulaması gerçekleştirirken, hassasiyetinin en önemli kısmını hepimizin “hayatında” olmaktan alıyor. Toplumumuzu yani “son kullanıcı”yı bilgilendirmek, yaşam kalitesini artıracak uygulamalar geliştirmek, sağlıklı yaşam alanları konularında farkındalığı artırmak için çalışmalar yapmak, hem sektöre hem insanlarımıza faydalı olacaktır.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
Lilly İlaç Pazarlama Direktörlüğüne yeni atama

Lilly’de 2002 yılından bu yana Pazarlama, 6 Sigma, Etik ve Uyum alanlarında çeşitli görevlerde çalışan Başak Baykal, Lilly İlaç Pazarlama...

Kapat