Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

14 Şubat 2012, Salı 19:07

Prostat kanserinin erken teşhisinde PSA testi hala önemli bir seçenek

Son zamanlarda PSA (prostat spesifik antijen) testleri eleştiri oklarının hedefi haline geldi. Yeni araştırmalar bu testin gereksiz biyopsi, ameliyat ve radyasyon tedavilerine neden olduğunu ileri sürüyor.

PSA, prostat bezinin hücreleri tarafından üretilen ve bir pıhtı halinde çıkan meninin sıvılaşmasını sağlayan bir protein molekülü. Bu proteinin kanda artışı, prostat bezinde bir sorun olduğunun göstergesi olarak yorumlanıyor ancak, PSA testinde şüpheli sonuçların elde edilmesi her zaman prostat kanseri olduğu anlamına gelmiyor. Prostat bezinin iyi huylu büyümesinin, enfeksiyonlar gibi diğer nedenlerin de PSA düzeyini artırdığı biliniyor.

Prostat kanseri şüphesi, rektal muayenede prostat bezinde nodül veya sertlik hissedilmesi ve/veya PSA düzeyinde yükseklik ile ortaya çıkabiliyor. Anormal rektal muayene bulguları ve/veya PSA yüksekliği var ise bunun iyi huylu bir büyüme veya prostat kanserinden kaynaklandığını belirlemek üzere kişiye prostat biyopsisi öneriliyor.

MNTLAB Laboratuvar Hizmetleri Danışmanı ve Klinik Biyokimya Uzmanı Doç. Dr. Nezih Hekim, dünyadaki PSA tartışmalarını şöyle özetliyor;

“ABD Koruyucu Hizmetler Görev Gücü, PSA testi yüksek çıkan her hastanın prostat kanseri olmadığını, bu teste dayanarak birçok hastaya gereksiz yere biyopsi yapılabileceğini ileri sürüyor. Prostat kanseri saptanan birçok hastaya dokunulmasa dahi hiçbir şey olmayacak iken, gerekmeyecek şekilde radikal prostatektomi gibi cerrahi girişimler yapıldığında idrar tutamama, cinsel bozukluklar gibi ortaya yeni sağlık problemlerinin çıktığını belirtiyor.”

Doç. Dr. Nezih Hekim, ülkemizde üroloji uzmanlarının sadece total PSA bulgularına göre hareket etmediğine; rektal muayene, gerekirse ultrasonografi ile lezyonu kontrol ettiğine dikkati çekiyor. PSA yüksek bile olsa bu sonucun bir prostat iltihabına ya da selim bir prostat büyümesine bağlı olabileceğini hesap ederek, gerçekten biyopsi gerekiyorsa ancak o zaman biyopsi kararı aldıklarını belirtiyor.

Doç. Dr. Hekim, tümörün rektal muayenede ele gelinceye kadar büyümesini beklemek yerine PSA testini yaptırmanın ve üroloji uzmanları ile birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekiyor.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
“Okulda Diyabet Programı” 2 yılda 10 milyona yakın kişiye ulaştı

2010'da başlatılan "Okulda Diyabet Programı" diyabetli çocukların yaşam kalitesini yükseltme konusunda iki yılda attığı adımlarla milyonlarca çocuğun hayatına dokundu.

Kapat