Pfizer, uluslararası inovasyon işbirliği ağını Boston’daki 8 akademik merkez ile genişletiyor

Pfizer, en üst düzeyde yaşam bilimleri araştırmaları yapan kurumlarla çalışmalarını San Francisco ve New York’takilere ek olarak Boston’da kurulan bu merkezden yönetecek. Bu işbirliğiyle Pfizer, ilaç keşif ve geliştirme çalışmalarını hızlandırmayı hedefliyor.

Model çerçevesinde, Pfizer ve yerel araştırma kurumlarından üçer temsilciden oluşacak ortak bir Yürütme Kurulu oluşturularak, araştırma projesi olarak değerlendirilecek biyolojik ilaç çalışmaları belirlenecek. Pfizer, ilaçların geliştirilme ve tarama sürecinde uzmanlığını ve kaynaklarını sunarak, bağışıklık sistemi tarafından kullanılan antikorlarla proteinleri içeren kütüphanesine erişim sağlayacak.

Yeni merkeze bağlı çalışacak kurumlar arasında Harvard Üniversitesi, Tufts Üniversitesi, Tufts Tıp Merkezi, Massachusetts Üniversitesi Worchester Tıp Fakültesi, Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi, Boston Children’s Hospital, Beth Israel Deaconess Medical Center ve Partners HealthCare gibi 8 büyük kurum bulunuyor. Pfizer, ABD’de yeni kurduğu Yenilikçi Tedavi Araştırma Merkezine önümüzdeki beş yıl içinde 100 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor.

Pfizer Türkiye Medikal Direktörü Dr. Turgay Aydınlar,

"Pfizer dünyanın pek çok ülkesinde tıp dünyasının saygın kurumlarıyla akademi-endüstri işbirliği projeleri gerçekleştiriyor. Bu tarz işbirliklerinin ülkemizdeki ilk örneğine Hacettepe Üniversitesi ile birlikte imza atmış olmaktan dolayı gurur duyuyoruz."

dedi.

Pfizer Küresel ArGe Başkanı Mikael Dolsten işbirliğiyle ilgili

"Hastaların ilaçlara daha kısa sürede erişim sağlamalarını sağlayacak bir değişim programını başlatmanın gerçekten büyük bir fırsat olduğuna inanıyoruz"

şeklinde konuşuyor.

Pfizer Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Biyoterapötik Araştırma ve Geliştirme Başkanı Dr. Jose Carlos Guiterrez-Ramos,

"Yenilikçi Tedavi Araştırma Merkezleri, Pfizer ile akademik merkezler arasında, ilaç keşfi ve geliştirme çalışmalarında hız ve dönüşüm yaratmayı amaçlayan bir ortaklık ağıdır. Bu ortaklıklar önde gelen tıp uzmanlarının Pfizer’in son derece yetenekli biliminsanlarıyla birlikte ilaç geliştirme olanaklarını artırmalarına ve yenilikçi bilimin hastalar için ilaca çevrilmesine olanak tanıyor. En büyük hedefimiz umut vaat eden bilimsel keşifler ile ilaca dönüşümleri arasındaki boşluğu doldurmaktı. İlk küçük ölçekli klinik çalışmanın sonuna kadar olan süreyi beş ya da altı yıl hızlandırmayı umuyoruz."

dedi.

Pfizer ülkemizde de Ar-Ge ve inovasyon ortamının gelişmesi için benzer bir çalışma modeline imza attı. Hacettepe Üniversitesi ile 2009 yılında, Türkiye ilaç sektöründeki ilk akademi-sanayi işbirliği gerçekleştirildi ve Hacettepe Üniversitesi, Pfizer Dünya İlaç Araştırma ve Geliştirme Bölümü ve Pfizer Türkiye yetkililerinden oluşan 10 kişilik bir Yürütme Kurulu oluşturuldu. Pfizer Ocak 2010’da Hacettepe Teknokent’te kurduğu Ar-Ge ofisi ile Türk bilim adamlarına küresel bilim dünyasının kapılarını açmış oldu. Türkiye’deki ilaç araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin derinleştirilmesini ve yeni molekül keşfi alanındaki temel araştırmaların desteklenmesini hedefleyen Pfizer Türkiye, Hacettepe Teknokent’te ofis kuran ilk uluslararası ilaç firması oldu.