Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

24 Kasım 2008, Pazartesi 14:03

Nüfus yaşlandıkça evde bakım talebi artacak

Son zamanlarda giderek artmaya başlayan hizmet taleplerinden biri de evde bakıma yönelik. Hastanede geçirilen yatarak tedavi sürecinden sonra taburcu edilen, özellikle kronik hastalıklardan muzdarip hastaların evde bakımlarına büyük özen gösterilmesi gerekiyor. 2001’de kurulan Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri, bu yıl Haziran ayında bir ilke daha imza atarak Evital Özel Yaşlı Merkezi’ni kurdu ve bu alandaki nitelikli hizmet açığını doldurmaya yönelik bir girişimde bulundu. Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Etem Alnıgeniş’le evde bakım ve Evital hakkında bir söyleşi yaptık. Evde bakımın tıpkı ABD ve birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de geri ödeme kapsamına alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Alnıgeniş, 2005 tarihli yönetmeliğin ardından bu konunun netlik kazanmasına yönelik ciddi çalışmalarda bulunduklarını belirtiyor.

Kısa bir süre önce görev değişikliğiyle genel müdür oldunuz. Bu süreci kısaca anlatabilir misiniz?

2000 yılından beri Eczacıbaşı Baxter’de çalışıyorum. Eczacıbaşı Baxter’de ürün yöneticiliğinden satış, pazarlama müdürlüğüne kadar değişik görevlerde bulunduktan sonra bu yılın Ağustos ayında Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri’ne genel müdür olarak atandım. İstanbul Tıp Fakültesi mezunuyum. Fakültede anesteziyoloji ve reanimasyon ihtisasına başladım, ardından New York Cornell Üniversitesi’nde çalışarak bu alandaki eğitimimi tamamladım. 2000 yılında doktorluğu, Amerika’yı ve anesteziyi bırakarak Türkiye’ye geldim. Tıp eğitimi dışında Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nden lisans, aynı kurumdan Sağlık Kurumları Yöneticiliği önlisans diploması aldım.

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri hangi alanlarda hizmet veriyor?

2001 yılında kurulmuş bir şirketiz. The Corridor Group adında ABD’li bir ortağımız var. Öncelikli kuruluş amacımız, evde bakım hizmetlerini Türkiye’de yaymak ve bu hizmetleri sunmak… Evital markasıyla kurduğumuz özel yaşlı bakım merkezinin açılışını Haziran’da yaptık. İlaç firmaları ve sigorta şirketleriyle ortak çalıştığımız; diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların takibini yaptığımız hastalık yönetimi programlarımız da var.

Peki Evital Özel Yaşlı Bakım Merkezi’ndeki hizmetler neler?

Evital, 26 özel odalı bir merkez. Burada sürekli doktor ve hemşire bakım hizmeti veriliyor. Yatalak, bakıma muhtaç hastalarımıza bakıyoruz. Çocuk hastalara burada bakmıyoruz ama evde bakım hizmetlerimizden çocuk hastalar da faydalanıyor. Özel kamera sistemi ve verilen özel bir şifreyle hasta yakınları, internet üzerinden yakınlarının online görüntülerini ve sağlık durumlarını izleyebiliyorlar.

Evde bakım hizmetlerini tam olarak nasıl tanımlamalıyız?

Genelde hekimlerin isteği doğrultusunda hastanın özelliğine göre evde bakımın planlanması olarak tanımlanabilir. Bir anlamda hastanenin devamı gibi düşünebilirsiniz bu hizmetleri. Evde bakım hizmetlerini verenler arasında doktor, hemşire, fizyoterapist ve psikolog da bulunuyor. Hastanede tedavisi biten hastaların evde bakımın tıpkı hastane ortamındaymış gibi devam etmesini sağlayabiliyoruz.

Peki bu hizmetlerin işleyiş mekanizması nasıl? Bu süreçteki ana oyuncular kimler?

Bu iş bir orkestrasyon işi… Yani bir veya iki hemşireyi görevlendirip hadi siz bu hastayla ilgileniverin deyip kenara çekilmekle olmaz. Farklı hastalık tipleri, hastanın durumunun değişmesi, ona uygun cihazların kullanılması söz konusu… Hastalara, kendi evlerinde, hastanede bakılır gibi bakılması gerek. Hastanın durumunun kötüye gittiğinin hissedilmesi halinde, bu doktora rapor edilmeli mesela; hastaya fizyoterapi uygulanmalı; psikoterapi yapılmalı; bu işin farklı kısımları var.

Kurum olarak biz, evde bakım hizmeti sunduğumuz hastalarımızı vaka başına değerlendiriyoruz. Talep geldiği andan itibaren bir ön değerlendirme yapıyoruz ve akabinde hazırladığımız kişiye özel bakım planı, hastanın doktoru ve hasta yahut hasta yakınları tarafından kabul edildikten sonra hizmeti organize ediyoruz. Ekibi oluşturuyoruz. Konsültasyon toplantısı yapılıyor; hastayla ilgilenen doktor, hemşire, fizyoterapist, psikoterapist grup halinde vakayı inceliyor. Bir takip planı oluşturuluyor ve hastanın bakımı ona göre yapılıyor.

En çok hangi kronik hastalıklar konusunda size başvuruluyor?

Hizmet verdiğimiz hastaların büyük bir çoğunluğu kanser hastası; onları inme gibi nörolojik hastalığı olan hastalarımız takip ediyor ve üçüncü sırada da geriatrik hastalar yer alıyor. Bunun dışında ürolojik, ortopedik, dahiliye ve birçok değişik hastalıklar da var.

Evde bakım hizmetlerinin yasal düzenlemelerle çerçevesi çizilmiş standartları neler? Evde bakım hizmetleriyle önce Sağlık Bakanlığı bünyesinde Temel Sağlık Hizmetleri  Genel Müdürlüğü ilgileniyordu. 10 Mart 2005 tarihinde yönetmeliğimiz çıktı. Buna göre, evde bakım hizmeti veren bizim gibi kurumlar Sağlık Bakanlığı’nın Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne dâhil oldu. Yönetmelik konusunda Sağlık Bakanlığı bizden, değişik birimlerden, özel ve üniversite hastanelerinden çeşitli katkılar alarak bu hizmetin de bir sağlık hizmeti olduğunu ve hizmeti veren kuruluşların birer sağlık kuruluşu olduğunu tanımladı. Bu kapsamda evde bakım hizmetlerinin sınırları, hangi durumlarda ve kimlerle sunulacağı belirlendi. Ancak bunun arkasından gelmesini dilediğimiz geri ödeme ve geri ödemenin planlanması konusunda hâlâ kat etmemiz gereken yollar var.

Peki ya denetlemeler ne durumda?

Denetlemeler konusunda tanımlı birtakım şeyler var ve emin olun ki bu konuda en rahat biz olmamıza rağmen denetlemelerin yapılmasını en fazla isteyen de biziz. Çünkü yönetmelik yayınlanmış olmasına rağmen, sektör bir düzene veya standarda kavuşmuş değil.

Yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmesinde şirketinizin de önemli katkıları olduğunu biliyoruz. Evde bakım hizmetlerinin sosyal güvence altına alınması yönünde de benzer girişimleriniz var mı?

Son zamanlarda yeni bir hareket veya hızlanma yok. 2005 yönetmeliği çıktıktan sonra aslında bu sektörün gelişmekte olduğu fark edildi ve ardından ben de yaparım diyen birçok şirket türeyip kapandı. Şu anda hemen hemen tüm sigorta şirketlerinin sağlık poliçeleri evde bakım hizmetini kapsıyor. Bu bağlamda hizmet verdiğimiz çok sayıda hastamız var. Ancak şu da var ki, özel sağlık sigortası çok yaygın değil. Geri ödemenin netlik kazanması bu bakımdan büyük önem taşıyor.

Biz bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi sürecinde, sahip olduğumuz tüm tecrübeyi ve birikimi kamu yetkililerine aktarmaya çalıştık. Diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte belirli bir süreç ve yöntemde çalıştık. Yönetmeliğin ve ardından tebliğin yayınlanmasıyla beraber geri ödeme konusunda Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yoğun görüşmeler yaptık ancak henüz olumlu bir cevap alamadık. Bu konuda ilgili birimlere evde bakımın maliyet avantajını anlatmaya ve geri ödeme kapsamına alınması gerektiğine ilişkin çalışmalarımız devam ediyor.

Evde bakım hizmetinin sağlık harcamaları konusunda sağladığı tasarrufa değinir misiniz?

Öncelikle hastanede kalmak pahalı bir süreç çünkü hastane tedavisi aslında pahalı bir tedavi modeli… Batı ülkelerinde hedef hastanede kalım süresini kısaltmak… Özellikle kronik hastalıkların tedavisini hastanede yapmaya kalkarsanız maliyet inanılmaz yüksek boyutlara ulaşabiliyor. Oysa bu süreç hastanın evinde veya özel bakımevlerinde yapılırsa maliyetler azaldığı için oradan ciddi bir tasarruf sağlanıyor. Bilhassa Batı’da hastane maliyetleri çok çok yüksek… Sadece bir enjeksiyon yapılması gibi şeyler için hastanede kalmak ciddi bir ekonomik yük. Bu, hastane enfeksiyonu açısından da önemli; hasta hastanede kaldıkça birçok riske açıktır. Bir an önce hastayı hastaneden çıkarmakta fayda var.

Yöneticilere özel bakım programlarınız da mevcut… Biraz açabilir misiniz?

Biliyorsunuz ki yöneticilerin bırakın günde bir saat, bir dakikasının bile değerli olduğu bir zamandayız. Yöneticiler genelde sağlıklarını ihmal ediyorlar bu yüzden; önceliği şirketlerine veriyorlar. Sunduğumuz hizmet, düzenli aralıklarla belirli kontrollerin, belirli check-up’ların yapılması esasına dayanıyor. Doktor ziyaretlerine yönelik değişik planlamalar yapıyoruz. Bu da tabii kişiye özel, yere özel, zamanlaması kişiye göre yapılan bir uygulama. Sağlık hizmetini yöneticinin ayağına götürerek, hastanede yapılabilecek pek çok ön tetkik, tanı ve teşhis iş yerinde de yapılabiliyor.

Meslek hastalıklarıyla ilgili hizmetleriniz de var mı?

Biz işyeri sağlığına odaklıyız bu alanda… Çünkü iş kaybı ciddi bir ekonomik maliyet getiriyor; bu yüzden daha ziyade koruyucu sağlık hizmeti vermeye çalışıyoruz. Bu kapsamda, örneğin fizyoterapistlerimiz gidip bir işyerinde eğitim veriyor veya ortamı izleyip olası tehlike ve risklere karşı kısa bir bilgilendirme yapıyor.

Yenidoğanlara ilişkin hizmetiniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Doğum yapmış annelere evlerinde 1-3 ziyaretle bebeğe nasıl bakılır, nasıl tutulur, gazı nasıl çıkartılır gibi pratik bilgileri uygulamalı olarak anlatmaya yönelik uzman hemşirelik hizmetimiz var. Sürekli bakım kapsamında değil. Özel sağlık sigortalarının bir kısmı doğum yapmış kadınlar için bu hizmeti veriyor.

Öngörüler, 15-20 yıl içinde Türkiye’nin artık yaşlı bir ülke olacağına işaret ediyor. Bu açıdan düşündüğünüzde evde bakıma yönelik tahminleriniz neler?

Mutlaka refah düzenin etkisi vardır bu sektörün geleceğinde ancak nüfus da önemli bir etmen. 2000’li yılların başı itibariyle nüfusu genç bir ülkeyiz; çeşitli kaynaklarda 65 yaşının üzeri nüfusun %  4’ün altında olduğu söyleniyor. Oysa 2050’de biz de yavaş yavaş yaşlanan bir toplum olacağız ve % 24’lere varan bir kesim yaşlı nüfusu teşkil edecek. Yaşlı bir nüfusta kanser ve yaşlılık hastalıkları arttıkça bu tarz hizmetlere daha çok ihtiyaç duyacağız. Hemen hemen tüm sigorta şirketleri sağlık poliçelerinde evde bakım hizmetini kapsıyor. Bu bağlamda hizmet verdiğimiz çok hastamız var. Ancak şu da var ki özel sağlık sigortası çok yaygın değil. Evde bakım, Türkiye’de gelişmekte olan bir sektör… Ülkemizde henüz işin başındayız. Birkaç şehirde belirli bir kesime hitap ediyoruz. Geri ödeme kapsamına alındıktan sonra Türkiye’nin genel olarak hem sağlık düzeyine hem de sağlık ekonomisine büyük katkısı olacağı kanısındayım.

 


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
Hepatosellüler kanserin tedavisinde gelişmeler

Prof. Dr. Şuayip Yalçın / Hacettepe Üniv. Onkoloji Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü HCC, tedavisindeki gelişmelerle artık öksüz bir kanser olmaktan...

Kapat