Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

15 Temmuz 2011, Cuma 17:45

Bulut bilişim tehlikeli bakterilere karşı mücadelede yeni kapılar açıyor

IBM, ETH Zurich Üniversitesi ve yeni girişimci, yüksek performanslı bir bulut bilişim şirketi olan CloudBroker işbirliğinde yürütülen yeni antibiyotik geliştirilmesi sürecinde bulut bilişimden faydalanmanın ciddi ölçüde zaman kazandırdığı gözlemlendi.

Dünya Sağlık Örgütü antimikrobiyal maddelere dirençli patojenlerin sayısının hızla arttığını ve tüberküloz ve sıtma gibi hastalıklar ile enfeksiyonlardan kaynaklanan çocuk ve anne ölümlerinin tedavisi için bir tehdit oluştuğunu dile getiriyor. Dolayısıyla, yeni antibiyotiklere acilen gereksinim duyuluyor.

ETH Zurich Üniversitesi Moleküler Sistemler Biyolojisi Enstitüsü’ndeki araştırmacıların yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi açısından önem taşıyan sanal deneylerinde, insanlar için tehlikeli olan streptokok bakterisinin belirli proteinlerinin yapılarına dair yeni bulgular elde edildi.

Deney IBM’in Toronto’daki bulut bilgi işlem merkezinde bulunan bir ortak özel bulut üzerinde gerçekleştirildi. IBM’in Akıllı Bulut Kurumsal Hizmet çözümü ETH Zurich Üniversitesi’ndeki araştırmacı ekibe 1.000 paralel işlemci üzerinde yaklaşık 250.000 bilgi işlem saatlik bir erişimi sundu. Bulut bilgi işlem üzerindeki bir süper bilgisayar sadece birkaç saat içinde deney için kullanıma hazır hale getirildi. Bulut bilgi işlem kullanılmadan birkaç ay sürebilecek bu deneyin sonuçları yalnızca iki hafta içinde elde edilebildi.

Bugüne kadar binlerce müşterinin bulut modellerini benimsemesine yardımcı olan IBM her gün milyonlarca bulut tabanlı işlem yönetiyor. Bankacılık, iletişim, sağlık hizmetleri ve devlet gibi pek çok farklı alandaki müşterilerinin kendi bulut ortamlarını kurmalarına veya yüksek güvenlikle IBM bulut tabanlı iş ve altyapı hizmetlerine bağlanmalarına destek oluyor.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
Düşük sodyum diyetinin etkinliği tartışmaları devam ediyor

AJH'de yayınlanan sonuçlar alınan sodyum oranını düşürmenin normal tansiyon düzeylerine sahip bireylerde kardiyovasküler risklerin ortaya çıkma ihtimalini azaltmadığını gösteriyor.

Kapat