Başıbüyük Hastanesi “Sismik İzolatör Tekniği” ile güçlendiriliyor

Temeli 1991 yılında atılan Marmara Üniversitesi Başıbüyük Hastanesi, İstanbul İl Özel İdaresi Proje Koordinasyon Birimi tarafından İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında güncel yönetmeliklere uygun olarak deprem anında dahi hizmete kesintisiz devam edebilecek hale getiriliyor. 720 yataklı hastanenin güçlendirilme çalışmalarının, renovasyon ve ikmal işlerinin 560 günde tamamlanması planlanıyor.

Deprem anında kesintisiz hizmet

Atıl durumdan modern ve işlevsel hale getirilmesi planlanan hastanede 90’lı yılların ihtiyaçlarına göre tasarlanan proje, modern gereksinimlere cevap verecek şekilde yenilendi. Buna göre başta acil servis ve ameliyathaneler olmak üzere bodrum katlar, zemin ve birinci normal kat eski projelere bağlı kalmaksızın yeniden tasarlandı. Önemli bir konumda bulunan bu büyük hastane yeni bir güçlendirme tekniği olan “Sismik İzolatör Tekniği” ile de deprem mühendisliği alanında tarihe geçmeye hazırlanıyor.

Uygulanacak olan yöntemle, izolatörler yapıdaki uygun görülen kata, kolonların ve betonarme perdelerin altlarına yerleştirilerek, yapının zemin ile olan direkt etkileşimi kesiliyor. Yatay kuvvetlerin etkisiyle hareket edebilen bu izolatörler deprem anında çok yumuşak ama büyük salınımlar yaparak deprem enerjisini sönümlüyor ve böylece depremin yıkıcı etkisi üstteki yapının taşıyıcı sistem elemanlarını etkilemiyor. Bu durumda sismik izolatör tekniği uygulanmış bir yapı, olası bir depremden çok daha az etkileniyor ve depremden hemen sonra da hizmet etmeye devam edebiliyor.

Marmara Üniversitesi Başıbüyük Hastanesi, bu özelliğiyle “Sismik İzolatör Tekniği” ile güçlendirilen dünyanın en büyük hastanesi olacak.

Günde 10 bin kişiye hizmet verecek

Halen Pendik Devlet Hastanesi’nin bünyesinde hizmet veren hastanenin Başıbüyük mevkiindeki binası tamamlandığında tam teşekküllü olarak günde yaklaşık 10 bin kişiye hizmet verecek. Marmara Üniversitesi Başıbüyük Hastanesi kolay ulaşım yollarıyla da dikkat çekiyor. E-5 Devlet Karayolu’na 500 metre gibi kısa mesafede, araç trafiği bakımından kolay ulaşılabilir bir bölgede yer alan hastane, beklenen büyük İstanbul depreminde de hayati fonksiyona sahip olacak.

113 bin metrekarelik bir inşaat alanına sahip hastane, toplam 16 adet blok ve iki katlı bir kapalı garajdan oluşuyor. 600 adet olan hasta yatağı sayısı, servislerde bulunan yataklar ile toplam 720’yi buluyor. Hastanede ayrıca 29 ameliyathane, 15 adet röntgen, 3 adet anjiyo salonu yer alıyor.